femur başı avasküler nekrozunun serbest vaskülarize fibula grefti ile tedavisi özellikle genç hastalarda eklem koruyucu tedavi girişimler arasında teknik zorluğuna rağmen en başarılı sonucu veren cerrahi girişimdir.
Femur başı avasküler nekrozu bir sebeple( yüksek doz yada sürekli steroid kullanımı, travma) ve ya sebebi bulunamayan bir şekilde uyluk kemiğinin ( femur) baş kısmında kan dolaşımının bozulmasına bağlı kemik ölümünün gerçekleşmesidir. Beslenmesi bozulan kemik gücünü kaybeder ve hastanın bu durumdayken ayakta dolaşması sebebiyle üzerine binen yükler sebebiyle yuvarlaklığını kaybederek çöker. Anatomik yapısı bozulan eklemde zamanla kireçlenme (artroz) gelişir. Femur başı avasküler nekrozu ilerleyici bir hastalıktır. Kalçada ilk başlarda hareketle artan ağrı zamanla süreklilik kazanır. Ağrı ve aksama şikâyetiyle doktora başvuran hastalarda klinik bel fıtığı ile karıştırılabilir. Hastalığın erken evrelerinde standart röntgen grafileri ile tanı konulamayabilir. İlgili hekimin hastalıktan şüphelenmesi sonucu çekilen MRI görüntüleme tanı koydurucudur. Tanı konulan hasta mutlak suretle tedavi girişimi yapılıncaya kadar etkilenen bacağı üzerine yük vermeyi azaltmalı mümkünse koltuk değneği kullanmalı ve ayakta kalma ya da spor aktivitelerinden uzak durmalıdır. Tedavi edilmeyen hastalarda hastalığın ilerleme oranı %80 ve üzeridir. Hastalığın ileri yaşlarda (50 ve üzeri) görüldüğü durumlarda total kalça protezi ile tedavi edilmesi mükemmel sonuçlar verebilir. Ancak genç hastalarda erken dönemde protez kullanılması ileride proteze bağlı gevşeme, revizyon gibi komplikasyonlar sebebiyle tercih edilmemektedir. Bu sebeple genç hastalarda eklem koruyucu tedavi yöntemleri geliştirilmiştir.
Femur başı avasküler nekrozunun ispatlanmış bir medikal tedavisi henüz yoktur. Yüksek basınçlı oksijen tedavisi erken evrede yardımcı olabilir. Hastalığın evresine ve tarihsel gelişimine göre uygulanmakta olan cerrahi tedavi yöntemleri bulunmaktadır:
Dekompresyon:
dekompresyon hastalığın tarihsel sürecinde uygulanan ilk cerrahi yöntemdir. Amaç ölü kemik bölgesine uyluk kemiğinin yan tarafından yaklaşık 1 cm çaplı bir tünel açılarak ölü bölgedeki basıncın azaltılması ve dolaylı olarak kanlanmanın arttırılarak iyileşmenin beklenmesidir. Günümüzde çok erken evrede ve çok küçük lezyonlarda kullanılmaktadır. İleri evre lezyonlarda başarı şansı düşüktür.
Dekompresyon ve canlı olmayan kemik ile greftleme:
Greftleme terimi ortopedik terminolojide kemik boşluklarının başka bir bölgeden ya da canlıdan alınan kemik ile doldurulmasıdır. Operasyon sırasında hastanın belirli bölgelerindeki kemiklerin içindeki süngerimsi kısmın kullanılmasına otolog spongioz kemik grefti, sert kabuk (korteks) kısmı ile birlikte kullanılmasına strut greft adı verilir. Dekompesyon sonrası boşaltılan ölü kemik bölgesi bu greftlerle doldurulur. Kamış kemiği (fibula) bu girişimde damarsız olarak yerleştirilir. Sonuçlar sadece dekompresyona oranla daha iydir.
Dekompresyon ve serbest vaskülarize fibula grefti:
Cerrahi girişimler arasında tüm teknikleri bünyesinde bulunduran bir işlemdir
1. Dekompresyon yapılır
2. Ölü kemik dokusu tamamen temizlenir
3. Oluşan boşluk hastadan alınan spongioz kemikler ile doldurulur
4. Dekompresyon tünelinden içeriye yerleştirilen damarları ile birlikte alınmış kamış( fibula) grefti başın çökmemesi için gerekli desteği sağlar.
5. Fibula kemiğinin damarları aynı bölgedeki uygun damarlar ile birleştirilir. Böylece fibula kemiğinin sürekli canlı kalması sağlanarak diğer spongioz greftlerin kaynaması arttırılır.
Cerrahi girişim 3 kısımdan oluşur
1. Femur başının hazırlanması:femur başındaki ölü dokunun temizlenmesi ,ileri evredebaşçökmüş ise başın kaldırılarak tekrar yuvarlaklığının sağlanması.
2. Fibula greftinin alınması: hastanın aynı taraf bacağından mikrocerrahi teknikler ile kamış kemiğinden 12-15 cm lik kısım damarları ile birlikte alınır.
3. Fibula greftinin femur başı içine yerleştirilmesi ve damarların bölgedeki verici damarlar ile mikroskop altında dikilerek kan dolaşımının tekrar sağlanması.
Bu girişimler aynı anda çalışan 2 ayrı ekip tarafından yaklaşık 4 -5 saatlik bir sürede gerçekleştirilir. Operasyon sonrası hasta 3 gün kadar hastanede yatırılır. Takip eden dönemde hasta 6 hafta mutlak suretle yük vermeden koltuk değneği ile yürür. Takiben tedrici bir şekilde yük verdirilerek yürümeye başlanır.